(Özgüven üzerine bir derleme)
Gençler “bende temelde özgüven eksikliği var, o yüzden bu sorunu çözemiyorum” diyor.
Aileler çocuklarını psikoloğa getirip “çocuğum özgüvenli yetişsin, Bizim gibi sıkıntı yaşamasın”istiyor.
Bu konuyu enine boyuna düşünmeden önce özgüvenin tanımına bakalım, nedir özgüven?
1970’lerde Özgüvenin tanımı “bireyin her zaman, her durumda, isteklerine sahip olabilecek güce sahip olması” diye tanımlandı ve çocuk eğitimleri bu doğrultuda gelişti. Dolayısıyla yavaş yavaş çocuk merkezli aileler oluşmaya başladı. “Çevresi tarafından çocuğun her istediği karşılanırsa, özgüvenli çocuk yetişir” mantığı egemendi. Bu doğrultuda istekleri öncelikle karşılanan çocuklar ve çocuk merkezli aileler ortaya çıktı.
Günümüzde özgüven şu şekilde tanımlanıyor:
Özgüven kişinin kendini algılamasında, değerlendirmesinde gerçekçi değer yargılarına sahip olmasıdır. Kendisinin Olumlu ve olumsuz özelliklerinin farkında olmasıdır.
Özgüven kişinin harekete geçmesini tetikleyen duygudur.
Özgüven Eksikliği ise; yaşadığı sorunlarla ilgili kendine olumsuz atıflarda bulunarak gelişimini aksatması, içe kapanması, psikyatrik problemlere kadar varabilen tutum sergilemesidir.
Özgüven Eksikliği içindeki bireyin özellikleri:
- Kendini ve fiziksel görüntüsünü beğenmez
- Eleştiriye açık değildir
- Hayır demekte zorlanır
- Çekingendir
- Yalnız kalma eğilimindedir
- Kararsızdır
- Kendi hakkında olumsuz düşüncelere sahiptir
- Çabucak mutsuz ve depresif olur
- Yolunda gitmeyen konularla ilgili etrafı suçlama eğilimindedir
- Olumsuz iç konuşmaları vardır. (yapamam, iyi konuşamam gibi.)
Kişi sorun yaşadığında sorunu çözmeye yönelik harekete geçmeyip "kendime güveniyorum" demeye devam ediyorsa Sahte Özgüvenden bahsedebiliriz, gerçekte özgüveni olmadığını düşünürüz.Sonuçta özgüvenli kişi her durumda her şeye sahip olabilir değildir.
Özgüveni; “başkaları beni nasıl görüyor” sorusunun cevabıdır.
O zaman benim kendimle ilgili algım sadece başkalarının beni nasıl gördüğünden ibaretse, o zaman başkaları beni başarılı görüyorsa başarılı; başarısız görüyorsa başarısız mı oluyorum.
Özgüven in başarı üzerindeki etkisi tartışılmaz ancak başarıyı devam ettirebilmek, kişinin kendi iç huzuruna sahip olması ile mümkündür. Yani "öz saygı" ile mümkündür. Birbirine çok yakın gibi gözüken bu iki kavram bazı noktalarda örtüşse bile gerçekte birbirinden farklıdır ve bu fark giderek gözardı edilmektedir.
Bu durumda Özgüveni, Özsaygı kavramı tamamlar.
Özsaygı, Ben kendimi nasıl görüyorum sorusunun cevabıdır. Benim kendimle ilgili değerlendirmemdir.
Özsaygı kendini kabule bağlıdır.
Kişinin öz saygısı, kendini olduğu gibi kabul etmesiyle ilgilidir. Oysa öz güven başarılı olmaya ve dolayısıyla başkalarının değerlendirmelerine bağlıdır. Her zaman bizden daha iyi olan birileri ile karşılaşmamız mümkün olduğu için başarısız olduğumuz durumlarda öz güvenimizin de sarsılması kaçınılmaz olur. Buna karşılık öz saygımız ise kendimizi sevmemiz ve kendimizden hoşlanmamıza bağlıdır.
“Ahmet matematikde çok iyi, ancak ben de Türkçede oldukça iyim”. Özsaygısı yüksek kişinin değerlendirmesidir.
Özsaygı, kendini ve sınırlarını kabul etmektir. Özsaygı bir anlamda gerçeklerle yüzleşmektir. Kişinin neyi yapabileceğini, neyi yapamayacağını, nerede iyi olduğunu, nerede yetersiz olduğunu, başkalarının söylemesine gerek olmadan, kendinin bilmesidir.
Özgüveninin Kazanılması
Özgüven eksikliğimizin nedenini bilirsek başetmek daha kolay olur.
Anne baba tutumu (aşırı onaylama ya da azarlama), eğitim sistemi, çevrede yaşadığı travma niteliğindeki olaylar gibi, Özgüveni bozan şeyi bulunca yüzleşmek gerekir. Örneğin toplum önünde konuşmaktan korkmak, okul başarısızlığı, güven kaybı ve kişinin kendi düşünce sistemindeki genellemeleri gibi süreçler özgüven hakkında bize bilgi verir. Dış görünüm, bedensel özellikler ve bilgi, özgüveni etkileyen faktörlerdir.
Yukarıda da değinildiği gibi bazen kişinin özgüven bencillik ve narsizme dönebilir. “Ben her şeyi yaparım. Sorun yok, çözerim” gibi düşünceler zaman zaman abartıdır.
Örneğin özgüveni etkileyecek bir sorun toplum önünde konuşamama olsun. Kişi neler yapabilir?
-Çalışır, prova yapar ve iyi bir konuşmacı olmak ister.
-Ya da düzeltemez, başka alanda başarılı olmaya çalışır.
-Ya da düzelmez ve bunu yetersizlik gibi algılamaz, çevreye başka bir üslupla hükmeder.
Son şık Abartılı Özgüvendir.
Bu durumda karşılaştığım zorluklara karşı ‘vazgeçmeyeceğim, kendimi doğru değerlendireceğim, doğru davranacağım ve yaşamın içinde olacağım’ sonuçları çıkarılabilmelidir.
Özgüven arttırmak için;
-kendimizi algılama şeklimizi,
-başkalarının bizi algılama şeklini,
-neler yapmak istediğimizi
-neleri başarabileceğimizi
belirlemek gerekir.
Değişim için çaba göstermemiz ve yaptıklarımız için sorumluluk alabilmek önemlidir. Bunları başarabilmek içinse kendimizi güçlü hissetmeliyiz.
Özgüveni arttırmak için gereken enerjiyi nerden bulucaz?
- Kendi değerlerimizi saptayıp, farkında olmamız gerekir. Ve bunlar ile ilgili aktif çabaya girmemiz.
- Bizi bir başka gözle değerlendirebilecek olumlu düşünen arkadaşlara sahip olabilmek.
- Güçlü yanlarımıza odaklanmamız, zayıf olanları bilmemiz gerekir. Bu güç verir.
- Kendimizle ilgili net ve açık hedefler koymamız gerek.
- Gereken yerlerde hayır diyebilmeyi geliştirmek.
- İyi şeyler başardığında kendini takdir etmek.
- Olumsuz düşüncelerinin ve iç konuşmalarının geçtiğini farkettiğinde bunu sorgulamayı öğrenmek.
- Geçmiş yanlışları bir deneyim olarak görmek gerekir. Kendimizi rakiplerle ve ideallerle değil, geçmişimizle kıyaslayıp, ne kadar ilerlediğimizi görmemiz gerekir.
- Becerilerimizi yeniden gözden geçirmek,
- Hobilere sahip olmak
- Gerekirse de destek almayı düşünmek gerekir.